Ülkemizin en çok turist çeken illerinden biri de Antalya’dır. Gerek tarihi yerleri gerekse de modern yapılanmalarıyla kendinden söz ettiren şehir, her sene milyonlarca kişinin tatil için tercih ettikleri yerlerden biridir. İlk Çağ’dan başlayarak günümüze kadar gelen şehrin çok değişik yönlere sahip olması dikkatlerden kaçmamaktadır. Antik kentler, tarihi eserler, doğal güzellikler ve yaz tatili adına değerlendirilebilecek pek çok alana ev sahipliği yapan şehir, Akdeniz bölgesinin batısında yer almaktadır.
Antalya Körfezi'yle Batı Torosların arasına kurulan şehrin Güneyinde Akdeniz, batısında Muğla, kuzeyinde Burdur ve Isparta, kuzeydoğusunda Konya, doğusunda ise Karaman ve Mersin illeri yer almaktadır. 1980 yılından sonra turizm adına daha bir önemli konuma gelen Antalya, nüfus yoğunluğuyla kozmopolit bir şehir konumuna gelmiş ve nüfus bakımından ülkemizin beşinci büyük şehri olarak kayıtlara geçmiştir. Antalya gezilecek yerler bakımından zengin ve tatil için en uygun kentlerimizden bir şehirdir.
Tarihi kaynaklarda yer alan bilgilere göre Antalya, 500 bin yılın üzerinde bir geçmişe sahiptir. Verilen bilgilere göre Antalya sınırları içerisinde yer alan Karain Mağarası, insanların ilk yaşam yeri olarak kullandıkları alandır. Şehirde yerleşimin mağarada başlamasından sonra şehrin temelleri 2500 yıl önce Bergama Kralı 2. Attalos'un Pamfilya ve Likya arasında askeri üs kurma amacıyla atılmıştır. Anlatılan bilgilerde yer aldığına göre II. Attalos, askerlerine “gidin bana yeryüzünün cennetini bulun” diye emir vermiştir.
Tarihinde önemli konumu ile kendinden söz ettiren Antalya, bu dönemlerde “Attalia” olarak adlandırıyordu. II. Attalos’un varisi olmadığı için şehir bir dönem Bergama Krallığı’nın da boşluğu yüzünden korsanların egemenliği altına girmiş, daha sonra M.Ö. 133 yıl dolaylarında yeniden Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiştir.
Antalya, Roma dönemlerinde önemli bir yeryüzü cenneti iken M.Ö 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus tarafından ziyaret edilmesi, kentin daha bir parlak konuma gelmesini etkilemiş ve bu dönemde şehre “Hadrianus Kapısı” yapılmıştır.
M.S. 4. Yüzyıla kadar Roma egemenliği altında kalan Antalya, bu dönemden sonra Bizans İmparatorluğu’nun hâkimiyetine teslim olmuş, bundan 600 yıl sonra Selçuklu hakimiyetine girmiştir.
Kültür & Eğlence
Antik kentler, müzeler, tarihi camiler ve diğer yönleriyle dikkatleri üzerine çeken Akdeniz bölgesinin güzel şehri Antalya, kültür ve eğlence yönleriyle de seveceğiniz bir şehirdir. Burada kültürel anlamda değerlendirebileceğiniz pek çok yer bulunmaktadır.
“Xanthos Antik Kenti” şehrin ilk kurulduğu tarihlerden günümüze ulaşan yerlerinden biridir. Yine şehri daha yakından tanımak ve kültürünü incelemek adına görmenizi önerdiğimiz yerlerden biri de “Antalya Müzesi”dir. Buralarda geçireceğiniz zamanlarda şehrin önemli konumları hakkında kapsamlı bilgilere vakıf olacaksınız.
Tabi ki başında dediğimiz gibi Antalya, turistik anlamda ülkemizin en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. Haliyle, gece hayatı ve eğlence yönü de ağır basan bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Şehrin pek çok noktasında gece hayatı ve eğlence adına değerlendirebileceğiniz mekânlar bulunmaktadır. Akşamın ilk saatlerinden sabahın ilk ışıklarına kadar zirveye ulaşan eğlencenin kendini gösterdiği şehirde bir de “Antalya Hayvanat Bahçesi” güzelliklerini değerlendirebilir, “Manavgat Şelalesi” çevresinde piknik ve diğer eğlencelere katılım gösterebilirsiniz.
Antalya, tatil anlamında Akdeniz bölgesinin en seçkin yeri olmayı sahip olduğu doğal güzelliklerin yanında bir de düzenlenen etkinlik ve festivallerle de gösteriyor. Kentte yaz döneminde düzenlenen festivallere katılarak da hoş vakit geçirilebilir.