Gaziantep, Güneydoğu Anadolu bölgesinin en kalabalık ikinci şehridir. Bununla birlikte sanayi alanında gelişmiş bir şehir olarak karşımıza çıkan kent, tarihi bağlamda da oldukça uzun dönemlere dayanan bir şehirdir. Turizm sektöründe bilinen ve tercih edilen bir şehir olmasına neden olan birçok etken vardır.
Tarihi yerleri, kültürü ve kendine has yönleriyle dikkatleri üzerine çeker. Tarihi İpekyolu üzerine kurulan Gaziantep, güneyi kuzeye ve doğuya bağlayan yolların kavşak noktasında yer aldığı için geçmiş dönemlerde de fethetmek isteyen çok farklı uygarlıklar olmuştur. Değişik yönetimlerin idaresine giren şehirde, günümüzde de bu imparatorluklara ait kalıntılar bulunmaktadır. Turistlerin de yoğun ilgi gösterdiği bu yönleriyle şehri siz de çok beğeneceksiniz.
Gaziantep, tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar gelmeyi başarmış bir şehirdir. Paleolitik Çağ’ın izlerine rastlanılan şehir, kurulduğu günden bu yana birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve bu izleri Gaziantep sınırları içerisinde yer alan Dülük’ün bulunması ile daha bir ön plana çıkarmıştır. Şehir eskiden beri ticaret yolu üzerinde bulunduğu için bölgenin önemli bir yerleşim yeri olarak kendinden söz ettirmiş ve bu özelliğinden dolayı birçok medeniyetin gelip geçtiği bir şehir haline gelmiştir.
Babil izlerine rastlanılan kaynaklarda, Babil Hükümdarlığı’ndan sonra Hititler ve Antik Mısır uygarlıkları şehri ele geçirmişler. Kentin cazibesi arttıkça sahiplenmek isteyenlerin sayısı artmış ve sırasıyla M.Ö 6. Yüzyıllarda; Medler, Asurlular, Persler, Selevkos ve Komagene Krallığı’nın egemenliği altına girmiştir.
Tüm bu dönemlerden sonra Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla M.S. 395 yılında Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına giren Gaziantep, bu dönemlerde “Antiochia ad Taurum (Toroslarda yeni bir Antakya)” adı ile anılmaya başlamıştır.
Tarihi geçmişi uzun, medeniyetler açısından zengin Gaziantep, Hristiyanlığın yayılması için Yuhanna tarafından, İslamiyet’in yayılması için halife Hz. Ömer tarafından kullanılmıştır, bu dönemlerden sonra Arapların egemenliği altına giren şehir “Ayıntab” olarak anılmaya başlamış, 1071 yılına gelindiğinde şehir Alp Arslan tarafından fethedilerek Selçukların egemenliği altına girmiştir. Bu dönemden sonra sırasıyla; Eyyübiler, Moğollar, Dulkadiroğulları ve Memlük Devleti’nin egemenliği altına giren Gaziantep, 1516 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir. I. Dünya Savaşı’nda Fransızlara karşı verdiği mücadele sonucu, 1921 yılında adı “Antep” olan şehir bir yasa çıkartılarak “Gaziantep” adını almıştır.
Uzun soluklu tarihe ev sahipliği yaparak günümüze gelen Gaziantep, mimari ve doğal güzellikler açısından dikkat çekici bir yerdir. Sanayi ve turizm açısından Güneydoğu Anadolu bölgesinin en gelişmiş kenti olarak kendinden söz ettiren şehir, gezilecek ve görülecek yerler bakımından oldukça zengindir.
Kültür & Eğlence
Güneydoğu Anadolu bölgesinin en çok dikkatleri üzerine çeken şehirlerinden olan Gaziantep, kendine has kültür ve değerleriyle dikkat çeker. Özellikle de fonetik lehçesiyle dikkat çeken kent, kültürel anlamda da kendine has bir yapıya sahiptir. Kentte; Değerli taş işlemeciliği, bakırcılık, aba dokumacılığı, gümüş işlemeciliği, Gaziantep kilimleri, mücevher işlemeciliği, Gaziantep davul ve zurnası ve çeşitli müzik aletlerinin yapımında ileride olan bir kenttir. Bu yönlerini incelediğinizde şehri daha birçok seveceksiniz.
Tarihi uzun dönemlere dayanmasının yanında Türkiye’nin ilk yerleşim yerine sahip olması ile kültürel cazibesi artan Gaziantep, bu özelliğini pek çok alanda gösteriyor. Zeugma Antik Kenti’nde sergilenen mozaikler, Roma dönemine ait heykeller, lahitler ve mezar taşları, şehrin kültürel zenginliğini en iyi şekilde kanıtlayan detaylardır.
Şehir, müzeler bakımından hayli gelişmiş ve sergilenen eserlerle sadece Türkiye için değil, dünya genelinde de önemli bir kent olmasını sağlamıştır. Gaziantep Arkeoloji Müzesi, Atatürk Anı Müzesi, Oyuncak Müzesi ve Medusa Cam Müzesi gibi alanlarda sergilenen eserler, şehrin turizm dünyasına daha fazla kapı aralamasını etkilemektedir.
Şehrin tarihi zenginliği ve kültürel mirasları, her yıl düzenli olarak icra edilen festivallere tanıklık etmesini sağlamaktadır. Zeugma Uluslararası Film Festivali, Gaziantep Üniversitesi tarafından düzenlene Tiyatro Festivali, Gaziantep’in önemli değerlerini yansıtmaktadır.
Tarihi çetin savaşlara tanıklık ederek geçmiş Gaziantep yöresel türküleriyle tanınan bir şehirdir. “Acem Kızı”, “Telli Turnam” ve “Allı da Yemenim” gibi bilinen türkülerin anavatanı Gaziantep’tir.